ANASAYFA Siyah Beyaz |
Az görenler için özel |
Göz ve Görme |
Göz, görme duyusu organımızdır. Yüzümüzün üst
yarısında, orbita çukurları içinde sağda ve solda yer alan göz kürreleri
7'şer gram ağırlığındadır. 7 ml hacim içine yerleşen bu organ toplam
kandolaşımının %10'unu kullanır. En yoğun enerji kullanan dokuları
barındırır.İnsanlar bilgilerinin % 80'ini görme yolu ile elde ederler.
Beyin, ağırlığının %60'ını görme ve görmenin yorumlanması için kullanır.
Görme duyusunun engellenmesi ile beyin ağırlığında azalma olur. |
Görme fonksiyonu birbirini tamamlayan işlevler
bütünüdür. Işık enerjisi, saydam ortamlardan geçip fotokimyasal
değişikliğe uğrayarak, sinir iletisine dönüşümünü göz organında
tamamlar. Görme yolları bu uyarıları tek ve çaprazlayarak beynin arka
korteksindeki görme merkezine iletir. Bu merkezden kortekse yayılan
bilgiler, gri cevher hücreleri arasında varolan bilgi ağına iz düşümü
yaptırılarak önceden hafızada kayıtlı görüntü ve anlamlarla eşlenip,
yorumlanır. Işık, şekil, hacim, derinlik, kontrast, renk, hareket ve
bunlara bağlı psikolojik duygulanımlar görülür, kaydedilir, yorumlanır,
anlam kazanır, ve tekrar tam veya yarım görüldüğünde hatırlanabilir. |
|
Az Görenlerin Tanımı ve Tarihçesi |
Göz organının ön kısmında bulunan saydam
tabaka kornea, toplam kırıcılığın %65'ini oluşturur. Kornea arkasındaki
göz sıvıları, göz merceği ve boşluğu dolduran %99'u su olan vitre saydam
ortamdır. Retinaya ulaşan ışık fotokimyasal hassas hücrelere çarpınca
ışık sinirsel bir ileti haline çevrilir. Bu yol üzerindeki aksaklıklar
görüntünün kalitesini zayıflatır. Tıbbi, cerrahi ve konvensiyonel
refraktif metodlarla bu ileti tekrar kazanılmak istenir. İletimin beyin
içinde seyri sırasında çeşitli hastalık durumları akımın aksamasına
sebep olarak görüntünün hedefine ulaşmasına engel olabilir. Hedef
algılama alanında enfarkt, atrofi, enflamasyon gibi bozukluklar
bulunabilir. Göz organı ve beyini içine alan bu engeller az görmeye
sebep olabilir. |
Alışılagelmiş gözlükler, kontakt lens ve
refraktif metodlarla görmenin ihtiyacı karşılamadığı durumlar AZ
GÖRENLER olarak adlandırılr. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası
Oftalmoloji heyeti Az Görmeyi görme keskinliği ve görme alanı kaybına
göreceli, standardize tanımlamıştır. Görme keskinliği temel alınarak az
gören tanımı: |
Görme Keskinliği : 20/12-20/25 ise görme normal
Okuma mesafesi : normal
Okuma hızı : normal |
Görme Keskinliği : 20/30-20/60 ise görme normale yakın, fakat kısa
okuma mesafesi : normal
okuma hızı : normal |
Görme Keskinliği : 20/80-20/100 Orta Az Gören
okuma : büyüteçlerle mümkün
okuma hızı : normale yakın |
Görme Keskinliği : 20/200-20/400 ise İleri Az Gören
okuma : büyüteç ve diğer cihazlarla
okuma hızı : normalden yavaş
Görme Keskinliği : 20/500-20/1000 ise Yerleşik Kayıp, az görenlere yardım cihazlarından istifade etmez.
okuma : sesli ve kabartmalı yazı ve cihaz
okuma hızı : okumada kısıtlılık |
Görme Keskinliği : 20/1250-20/2500 ise Körlüğe Yakın, detay görmede zorluk
Görme Keskinliği : ışık hissi yoksa P (-) diye tanımlanır. körlük durumudur, sesli cihazlardan istifade eder.
Görme alanı temel alınarak Az Gören tanımı: Görme alanı 70'-51' arasında ise normal görme alanı, normal hareketlilik
Görme Alanı : 50'-31' arasında ise normale yakın alanı, aramalı bir hareketlilik |
Görme Alanı : 30'-11' arasında ise orta kayıp, az görme demektir. Gözlerin ciddi arama hareketi vardır.
Görme Alanı : 10'-6' arasında ise ileri kayıp var demektir. Uzun baston kullanması gerekir.
Görme Alanı : 5'- 3' arasında ise yerleşik kayıp var demektir. Uzun baston kullanması gerekir.
|
Görme Alanı : 2'-1' arasında ise körlüğe yakın demektir. Uzun baston kullanması gerekir.
Görme Alanı alınamıyorsa, tam körlük demektir. Görsel oryantasyon yoktur. |
|
Az Gören tanımlamasında genel anlayış,
az görmenin üst sınırını iyi gören gözde 20/50 görme keskinliği, ve 30'
görme alanı olarak belirler. Az Gören yardım cihazlarına gereksinim
yaklaşık 0.4 (20/50) düzeyinde başlar. Göz hastalıklarının çeşitliliği
ile işleve bağlı fonksiyonel görmenin standardizasyonunun bilimsel
çevrelerde devam etmesi sebebiyle az görme her vakada özel
yorumlanabilir. |
Kişinin görmesi belli bir işlevi
yapmasını engelleyecek düzeye inerek fonksiyonlarını azaltıyorsa Az
Görenler yardımları ile fonksiyonda iyileşme sağlanınca yardım
kullanılır. Görmenin 0.03 (20/600) altında kaldığı düzeyde cihazlardan
genellikle fayda görülmez. Az Gören cihazların teorik alt fayda sınırı
0.01 (2/200) görme düzeyi olsada ülkemiz sosyo-ekonomik düzeyinde (cihaz
ve yardımcı personel eksikliği) 20/400'ün altında kayda değer fayda
elde edilememektedir. Bu şartlar altında tam körlük dışında her görme
özürlünün Az Görenler açısından değerlendirilmesinde tam refraksiyonu
ile en iyi görme keskinliği belirlendikten sonra karar verilmelidir.
Ülkemizde sosyal haklar açısından 0.1 (snellen) altında ve/veya 10'görme
alanından az, en iyi görmeye sahip olma durumu körlük tanımına
uymaktadır. Meslekte kazanma gücünün 2/3'ün den fazlasını kaybetme her
iki gözün tashihle dahi 2/10 ve daha az ve / veya her iki gözün görme
alanlarının santral 10' kadar daralmış olmasını gerektirir. Bu durumda
kişi malulen emekli edilir. Amerikan Federal yasasına göre hukuki körlük
en iyi gören gözde 20/200 ile ve/veya görme alanının en iyi gözde 20'
veya altında olmasıdır. Bu sınırların içinde kalan şahısların çoğunluğu
Az Gören yardımlarından normal fonksiyon ve hıza ulaşmada
faydalanabilmektedirler. |
Az Görelerin tarihi gelişmesi çok
yenidir. 19.yy da az görmenin çok kullanılırsa azalıp biteceğine
inanılırdı. 1930 yılında göz uzmanları araştırmaları sonucucu çok
kullanma ile görmenin azalmadığını açıkladılar. 1935'de Dr.Feinbloom,'
Normal Altı Görmenin Düzeltilmesine Giriş Prensipleri ve Uygulaması',
makalesini yayımladı. 1938 yılında 500 az gören hasta üzerinde optik
cihaz uygulama sonuçları Dr.Feinbloom tarafından yayınlandı. |
1950 yılında New York'ta Lighthouse
Vakfı görme özürlülere yardım amacı ile açıldı. Halen Dünya'nın Az
Görenler konusunda ileri gelen merkezidir. Protestan gruba hizmet vermek
amacı ile açılan Lighthouse ile aynı yıllarda New York'ta kurulan
Jewish Guild for Blind merkezide rehabilitasyonda ekol geliştirmiştir.
1957'de Dr.Richard Hoover, ?Körlüğün Fonksiyonel Tanımlamaları'nı yayımladı.
1963'de Dr.Natalie Barraga tekrarlanabilir ilk bilimsel Az Gören
çalışması ?Çocukların Görsel Etkinliğinin Yoğunlaştırılmış Görsel
Rehabilitasyon ile Artması', yayınladı. 1964 ve 1965'te bu çalışma
Aschcroft, Halliday ve Barraga tarafından tekrarlandı. 1966'da Holmes
tarafından bu çalışma adolesanlara uygulandı.
1970'de Dr.Eleanor Faye, ?Az Gören Hasta' kitabını yayımladı. Aynı yıl
Amerikan Körler için Basımevi, ?Öğretmenler için Eğitimsel Yeteneklerin
Görsel Ayırım ve Etkinlik Cetvelleri'ni yayımladı. Bu yıllarda
Avustralya, İngiltere, Brazilya, İsrail, Danimarka ve ABD'de Az Görenler
Klinikleri açılarak sonuçları yayınlanmaya başlandı.
1979'da İngiltere'de Chapman ve Tobin hukuken körler ile Az Görenleri
ayırdıkları ?Bak ve Düşün' öğretmenler için el kitabını yayımladılar.
1980'de Barraga'nın Az Görenlere yönelik, ?Görsel Fonksiyonda Etkinlik Geliştirme Programı' yayımlandı.
1983'de ?Az Görenleri Anlama Programı', Randy Jose tarafından yazıldı.
1985'de Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) Az Görenlerin müstakil bir bilim dalı olarak tanınacağını ilan etti.
1986'da Barraga'nın Az Gören çalışmaları Slavca dahil yedi dile çevrilerek bütün dünyada uygulamalara girdi.
1980-90 yıllarında ?Fonksiyonel Görme' tartışılmaya başlandı.Çalışma
mesafeleri, basılacak kitaplarda punto ve yazı yoğunlukları, ışık ve
kontrast faktörleri, az gören cihazları ile oryantasyon, mobilite ve az
gören gözlükleri ile ehliyet alarak araba kullanma gündeme geldi.
1987'de ilk Uluslararası Az Gören Kongresi gerçekleşti.
1990'da DSÖ içinde ?Az Görenler Komite' birimi kuruldu.
1991'de 2.Uluslararası Az Görenler Kongresi, Avustralya'da yapıldı.
1992'de DSÖ, ?Çocuklarda Az Görenlerin Uygulaması Raporu' nu yayımladı.
1993'de 3. Uluslararası Az Görenler Kongresi, Hollanda'da gerçekleşti.
1996'da Corn ve Koening ?Az Görenlerin Temelleri, Klinik ve Fonksiyonel Yaklaşımları' basıldı.
1996'da 4. Uluslararası Az Görenler Kongresi, İspanya'da yapıldı.
1997 yılında başlayarak, Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı
arasında Az Görenler Projesi uygulanmaktadır. Görme Özürlü okullarında
açılan Az Gören sınıflarında Görme Özürlü az Gören çocuklar
eğitilmektedir. Ankara Numune Hastanesi'nde ülkemizin çocuk Az Görenleri
üzerine en geniş arşivi oluşmaktadır. |
Özürlü tanımlamalarında 1980 yılında
DSÖ, hastalıklar ve fonksiyonel sonuçları üzerine bir hierarşik
tanımlama yayımladı. İlk düzey sağlık problemi hastalığın (disease)
biolojik organ patolojisidir. Bozukluk (impairment) hastalık sebebi ile
fizyolojik fonksiyonların bozulmasıdır. Sosyal engellilik (disability)
işlevin gerçekleştirilememesidir. Özürlülük (handicap) ise sonuç
durumdur. DIDH kısaltması sağlık ve sosyal yardım uzmanlarınca
kullanılır. |
Tıbbi ve cerrahi tedavi hastalıkları
iyileştirme, sınırlama veya bozuklukları düzeltmeyi
amaçlar.Rehabilitasyon ise bozulmuş fonksiyonları güçlendirmeyi,
kompanze edici davranışlar ile yeteneklerin geri kazanılmasını hedefler.
Sosyal Hizmetler özürlülüğü sınırlama ve engelliliği azaltmak için
engelli kişilere eğitim, yol gösterme ve çözümlerle tanıştırma
gerçekleştirir. |
Görmenin Rehabilitasyonu diğer tıbbi
rehabilitasyonlardan çok geç kalmıştır. Araştırma ve uygulamaları az ve
yavaştır. Gelişmiş ülkelerde yaşa bağlı hastalıklar arttıkça az görenler
sıklığıda artmaktadır. Sağlık sistemleri yaşam kalitesini ölçerken Az
Görenleri dahil etmektedir. Modern yaşamda Az Görenlerin rehabilitasyonu
geri ödemelere dahildir. |
Az Gören Muayenesi ve Fonksiyonel Görme |
Az Görenlere yardım cihazlarından
faydalanacak hastaların tam göz muayenesinden (V, SL,TO, OF, Göz
Hareketleri) geçirilip kaydedilmeleri gerekir. Bazı hastalıkların
progresyon göstermesi ile görme, zamanla daha azalabilir. Hastalar üç
temel grupta tanımlanır: 1. Belirgin görme alanı defekti olmaksızın
ortam kesafetine bağlı görme keskinliği azalanlar.2. Merkezi görme alanı
defektli hastalar. 3. Periferik görme alanı defektli hastalar. |
Az Gören Muayenesi: |
1. Refraksiyon (uzak ve yakın)
2. Görme alanı ve Amsler Grid
3. Renk Testi
4. Kontrast Duyarlılık
5. Parlaklık |
Önceden ihmal edilmiş
iyi bir refraksiyon ile çok sayıda az gören daha yeterli bir görmeye
ulaşıp ileri cihazlara ihtiyaç kalmamaktadır. Az gören refraksiyonunda
astigmatın veya refraksiyonun ihmal edilebileceği, hemen büyüteçlerin
uygulanması yanlış bir bilgidir. Çünkü büyüteçler ile hatalı görmedeki
hata oranıda artar. Bu sebeple hastaya 6m. yerine daha yakın mesafeden
(3m) görmenin ölçülebileceği eşeller ile en net görme refraksiyonu
kullanılır. |
Uzak ve yakın görme
keskinliği, seçilecek az gören yardımında temel verilerdir. Görme
keskinliğine dayalı en yaygın bilinen Az Görenler formülü Kestenbaum :
1/ V= D cinsinden ihtiyaç duyulan büyütmeyi verir. Bu hassas olmayan
temel tanımlamadır. Bunun hastanın ve yapmak istediği fonksiyonun
özellikleri ile yorumlanıp uygulanması gerekir. |
Ör: 20/200 görmeye sahip bir olgu 1/ 20:200=10D büyütme ihtiyaç gösterir.
1X= Bir nesneyi bir kat büyütme
4D=1X
10 D/4 D=2.5 X büyütme gerektirir. Bu büyütme ile hasta 1.0'yı okuyabilir.
0.4 görme, normal hız ve mesafede gazete yazısı okumanın
sınırıdır. Bu okuma fonksiyonunun alt sınırıdır. 0.5 ve üstünde tabii ki
daha hızlı ve rahat okunacaktır. Her fonksiyonun gerektirdiği farklı
görme seviye ve şartları vardır.
Büyüteç sistemleri ile amaç o fonksiyon için gerekli en alt
görme ile en geniş görme alanıdır. Çünkü hastaya daha yüksek büyütme ile
harfler daha büyük gösterilebilir ama harfler büyüdükçe görme alanına
sığan harf sayısı azalır, görme alanı daralır. Belirli fonksiyon için
öngörülen büyütme ile görme alanı işlevin normal hız ve mesafede
gerçekleştirilebilmesi için dengede olmalıdır. |
Az Görenlerle uğraşan
doktorun görevi bu dengeyi kurarak hastanın yapmak istediği fonksiyon
için gereği kadar görme keskinliği ve görme alanını kendisine
sağlamaktır. Hastaya sağlanan büyütme ile hasta etkin (efficient) bir
şekilde hedef fonksiyonu yerine getiremiyorsa; bu iş yorucu ve zaman
alıcı oluyorsa, hasta cihaz sistemini çekmecede saklar, faydalanmaz. Çok
pahallı olan bu sistemler ekonomik zarar verir. Görme ölçümlerinde
yetişkin bir kişinin açılmış parmaklarının 6m den görülmesi 20/200'e
yakın görme keskinliğine karşı gelir. Buna göre 60 cm den parmak sayma
2/200 görme keskinliğini ifade eder. |
Az gören eşelleri 3m den
ölçmeyi ve daha düşük görmeleri ölçebilmeyi sağlayacak şekilde
düzenlenmiştir. Eşellerde her sırada harf genişliği ile orantılı boşluk
bırakılmşıtır. Harfler küçüldükçe boşluklar daralır. Her sırada bir
öncekine eşit oranda küçük harfler yer alır. Aynı sıradaki harfler okuma
güçlüğü bakımından denktir. Uzak görmenin test edilmesinde, kontrast
azlığından dolayı projektör eşeller kullanılmamalıdır. Elektronik görme
keskinliği sistemleri, 20/200 düzeyine kadar sağlıklı sonuç verir,
altında sağlıklı değildir. Az gören gibi algılanan albino, yüksek
miyopve GIL hastaları iyi refraksiyona cevap verirler. |
|
Yakın Görme |
Uzak düzeltmenin
üzerine yaşlı hastalarda 40 cm den okumanın sağlanabilmesi için
kaybedilmiş olan akomodasyonun büyütme karşılığı eklenmelidir. Az
görmesi olan kişi seri okuyabilmek için yazıyı gözüne yaklaştırmak
zorunda kalır. Sferik lenslerin büyütme özelliğinden faydalanarak 20cm
de +6D; 10cm de +10 D-+12 D ekler verilebilir. Ancak bu mesafade okumak
yorucu ve konforlu olmadığı için aynı büyütmeyi (2.2X, 3X) 30 cm de
sağlayan teleskopik sistemler geliştirilmiştir. |
Görme Alanı ve Amsler Grid |
Santral veya periferik
defektlerin yoğunluğu, büyüklüğü, lokalizasyonu ve şekli az gören
muayenesinde önemli parametrelerdir. Fiksasyon noktasının sağ tarafında
yerleşimli yoğun merkezi defektler seri okumayı görme keskinliğinin
azalmasından daha çok etkiler. Görme alanının alt yarısını içeren
altitudinal bir defekt hasta mobilitesini daha fazla etkiler. Okuma
performansı 20 derece ve daha geniş santral skotomda düşer.
Amsler Grid, merkezi görme hakkında iyi fikir veren basit bir
testtir. Az gören hastada merkezi alandaki skotom ve distorsiyonlar
tesbit edilebilir. Bu distorsiyonlar harflerin tanınmasını zorlaştırır.
Gridi soluk görmek, kontrastın azaldığı lokalizasyonları işaret eder.
Eksantrik fiksasyonlar tesbit edilerek rehabilitasyon programı
yönlendirilir. |
Tanjant Görme Alanı,
az görenlerin daha kolay adapte olabildikleri ve 3m den gereğinde 1m den
uygulanabilecek basit görme alanı değerlendirmesidir. Siyah zemin
üzerinde bir merkez çevresinde iç içe geçmiş halkaların oluştuduğu
sınırlı alanda hareket eden farklı çaplı beyaz dairelein tesbitine
dayanır. Görme alan defektlerinin tam tesbiti ile adapte olabilen
hastalarda kaymış görme alanı teleskopik gözlük sistemlerinde
uygulanacak prizmaların yardımı ile faydalanılabilir hale getirilebilir.
|
Renk Testi |
Renk duyarlılığının
azalması en çok çocuk yaştaki az görenleri etkiler. Çünkü eğitimde
kullanılan birçok materyel ve bilgi renklerle tanımlanmaktadır.
Ör:Kırmızı bayrak ,mavi deniz, beyaz bulut vs. Renklerin birbirini takip
ederek ton farkları ile geçişlerindeki algılama bozuklukları hem
hastalık teşhislerinde hem de kontrast duyarlılığı fonksiyonunun
değerlendirilmesinde anlamlıdır.Az görenler için kullanılan 100 Hue renk
testinin çapları alışılagelmişin iki katı kadardır. Az Görmenin daha
ağır olduğu vakalarda daha büyük çaplı, rengin görülmesinin
kolaylaştırıldığı daireler kullanılmaktadır. |
Kontrast Duyarlılık |
Koyuluk ve açıklık
yanısıra birbirini takip eden yakınlaşan uzaklaşan çizgilerin birbirleri
ile ilişkilerini farkedebilme, standart olarak ölçülebilir.Düşük ve
orta kontrast düzeylerinde ayrıntıları seçme yeteneği değerlendirilir.
Görme keskinliği arttıkça kontrast duyarlılıkta artar. Yüksek kontrast
duyarlılığa sahip göz her zaman yüksek görme keskinliğine sahip göz
değildir. Ancak hasta tarafından tercih edilen gözdür. Az gören kişiler
günlük yaşamda kontrast arttırımından fayda görürler. Renkli yerine
siyah beyaz TV rahat izlenir. Basamak kenarlarının zıt renklere
boyanması iniş çıkışı kolaylaştırır. Az görenlerin sürekli gittiği
lokantalarda siyah masa örtüsü üzerine beyaz tabak ve tabağa kontrastlı
yiyecekler saat yönünde yerleştirilerek servis edilir. |
Parlaklık Duyarlılığı |
Parlaklık göze giren
ışığın oküler ortamlarda saçılması ile iç yansımanın hastayı rahatsız
etmesidir. Görmeyi azaltır, başağrısı ve yorgunluk yapar. En sık
katarakt sebebiyle rahatsızlık oluşturur. Retinanın hassasiyet
değişiklikleri ve nöropatilerde izlenir. BAT (Brightness Acuity Test)
parlaklık keskinlik testidir. Bu testte hastanın görme keskinliği 0,
düşük, orta ve yüksek derecelerde parlama varlığında ölçülür. Parlamayı
kontrol altına almak için direkt ışık kaynağı 400 filtre kaplaması, ve
gözlüklere uygulanan polaroid camlar kullanılabilir. Muayenede özellikle
astigmatizma üzerinde durulmalır. Düzeltilmemiş astigmat yansımayı
arttırır.Aniridi veya retina distrofilerinde özel boyalı kontakt lensler
kullanılabilir. Mobilya ve duvar boyamalarında mat boyalar kullanılması
yansıma ve kamaşmayı azaltır. |
Az Gören Temel Grupları ve Hasta Motivasyonu |
Ortam Kesafeti
|
Ortam Kesafeti ile
görme keskinliği azalan, bulanık görüp ışıkta kamaşmadan şikayet eden
hastada kontrast da azalmıştır. Bu hastada maksimum refraksiyon yapılır,
astigmatı düzeltilmeye çalışılır. Parlaklık testi ile ortam ve retina
patolojileri ayrılır. Kontrast duyarlılık katarakt ve retina
patolojilerinde farklı eğriler verir. Cerrahi gereken durumlar
uygulanır.Bandaj kontakt lens ile kornea kırma yeteneği düzeltilir. Göze
gelen ışık miktarını azaltan koruyucu filtreler takılır. Kontrast
arttıran sarı filtre hastayı rahatlatır. Büyütücü lensler bu olgularda
bozulmuş olan görüntüyü bulanıklaştırır. Büyük baskılı siyah yazılı
kitaplar, kalın çizgili kağıda yazma, kapalı-devre televizyon ve sarı
ortam tercih edilmelidir. |
Merkezi Alan Defekti |
Tam baktığı merkezi
görememeye bağlı keskin görme kaybı işaretleri, yüz ifadelerini ve
yazıyı okuyamama ile sonuçlanır.Yakın görmede zorluk en fazladır.
Hastanın uzak ve yakın görme keskinliği tesbit edilir.Görme alanı ve
Amsler grid ile skotomun yeri ve genişliği tesbit edilir. Skotom
fiksasyon noktasının sağında ise büyütme ile okuma daha zor olur. Grid
görülemiyorsa az görenlere yardımdan fayda güçtür. Kontrast duyarlılık
yüksek frekanslara sınırlı ise görsel yardımdan daha iyi sonuç alır.
Kontrast çok azalmış ise kapalı devre TV kullanılır. Tarayıcı lazer
oftalmoskop ile etkin ekzantrik görme alanları bulunup rehabilitasyon
ile işler hale getirilir. |
Binoküler veya tek göz
ile çalışmaya muayenedeki görme keskinlikleri ile karar verilir. İyi
gören göz tercih edilerek skotomlu göze kapama uygulaması denenir.
Uyumlu hastada prizma ile görme alanı kaydırılabilir.Orta az görenlerde
ilk tercih binoküler bifokaller olmalıdır. 2X veya 3X büyütmelerde yakın
ve uzak teleskopları denenir. Daha yüksek büyütme ihtiyacında
konverjans yetmezliği sebebiyle monokülere geçmek 4X , çok ender hastada
5X fayda verir. Görme çok azaldığında kapalı devre televizyon sistemi
olan CCTV'ye geçilmelidir. El büyüteçleri çok yüksek büyütmelere kadar
çıkıp farklı fonksiyonlarda kullanılırlar.Aydınlatmada 40 ve 60 watt
soft ampuller, antirefle ve sarı cam kamaşmayı azaltır. Az gören yaşlı
gurubunun çoğunluğunu oluşturan bu yaşa bağlı maküler dejenerasyon
hastaları az gören yardımlarından en fazla faydalananlardır. |
Periferik Alan Defekti |
Görmenin özellikle
periferden azaldığı hastalıklarda oryentasyon yetenekleri bozulur. Gece
görüş zayıflar. Baston ihtiyacı artar. Büyütmeye cevap azalmıştır.
Nörolojik bozukluklarda serebral bulgularda eşlik eder. Kontrast azalır.
Görsel bilgiyi kaydetmek zorlaşır. Görme keskinliği, Görme alanı ve
kontrast muayenelerinin verdiği verilerle önce hastanın fonksiyonel
ihtiyaçları sorgulanıp büyüteçler, teleskopik ve alanı küçültüp daha çok
görüntüyü dar görme alanına sokacak küçültücü lensler denenir. Merkezi
görme 10'nin altında ise büyütme sonucu izlenen detaylar algılamaya
yetmez.CCTV, sarı filtreli lensler, serebrovasküler durumlarda
prizmalar, fotokromatik güneş gözlükleri, ile diğer rehabilitasyon
teknikleri kullanılır. Periferik görme alanı defektli hastalara görsel
rehabilitasyonda horizontal ve vertikal eksende sağ ve sola yukarı ve
aşağıya göz ile planlı tarama işlevi öğretilir. Tekrarlayıcı olarak
yapılan göz hareketleri yardımı ile cisimlerin tüm ayrıntıları görülmeye
çalışılır. |
Yenidoğan'da Erken Müdahale (Early Intervention) |
Konjenital görme
bozukluğu (retina distrofileri, konjenital kataraktlar, konjenital
glokomlar, yüksek hipermetrop astigmatlar vs) ile dünyaya gelen
bebeklerin erken görsel rehabilitasyonu ileride ağır az gören yerine
orta az gören veya normale yakın görmeyi sağlayabilmesi açısından çok
acil ve ehemmiyetlidir. 0-3 ile 3-6 yaş gruplarında uygulanacak
teknikler ihtisaslaşıp standardize olmaktadır. Görme keskinliği
ölçümünde tercihli (preferential) bakış testi, eşleme (matching) ve
sembol tanıma kullanılır. |
Orta görme
bozukluklarında Teller kartları (Low spatial frequency) kullanılırken
sonuç vermeyenlere fonksiyonel görme ölçülmesinde gün ışığını farketme,
ev içi ve dışını farketme, el lambası ile muayene, yüz, oyuncak takip
etme, belli büyüklükteki nesneyi belli mesafade fark etme ile görme
anlaşılabilir.Ağır bozukluklarda Fonksiyonel Batarya, VEP ve
multidisipliner yaklaşım ile çözüm aranır. Görsel stimulasyon, duvarlara
renkli büyük resimler asma, parlak oyuncaklar, TV, yatak üzerinde mobil
oynatıcı, pencereden baktırmak ve hareket öğretme, yemek yeme, kapıyı
bulma, oyuncaklarını toplama şelindedir.
|
Örneğin 3-6 yaş
grubunda teleskopik sistemleri kullanmaya alışan çocuk, adolesan ve
erişkin döneminde bu teleskoplarla mobilize olabiliyor. Hatta otomobil
kullanarak şehir trafiğine katılabilmektedir. Bu yaş grubunda özel
bilgisayarlarla eğitim, aynı yaş grubundaki tam gören çocuklardan daha
erken başlatılmaktadır. Bu alanda adaptasyon avantajı çok artmaktadır. |
Çocuk ve Eğitim |
Çocuk, 6-15 yaşı
arasında temel eğitimini almak üzere okullara müracaat ettiğinde görme
seviyesi yanında mental durumun değerlendirmesi yapılmalıdır. Duyma
özürlülerin %30'unda görme özürüde vardır. Çift özürlülerden burada konu
edilinmeyecektir. Görsel rehabilitasyon tam göz muayenesi, tıbbi ve
cerrahi tedavisi tamamlandıktan sonra başlar. Çocuğun en önemli
fonksiyonu okumak ve derslerini takip etme yanında çevresini tanımaktır.
Erişkin az görenden farklı olarak çocuk, algılaması gereken varlıkları
tanımayabilir. Eğitimde kullanılacak az gören sistemleri gereğinde ev
ortamında da kullanılır. Az gören çocuk sınıfta önde oturmalı, iri basım
kitap okumalı ve kalın çizgili deftere kalın uçlu kalem ile yazmalıdır.
Özel yüksek intensite lambalar kullanılmalıdır. |
Çocukların akomodasyon
gücü çok fazla olduğu için yakın cihazlar daha az kullanılır.
Yorulmasını önlemek için + D verilebilir. Konjenital kataraktlı GİL olan
çocuğa yakın gözlük verilmesi unutulmamalıdır. İlkokul 3.sınıfın
üstünde yazılar küçüldüğü için büyüteç verilmelidir. Yazıyı takip etmeyi
kolaylaştırıcı cetveller, kontrast arttırımı, albino, akromotpsi,
kornea hastaları, makülopatili ve aniridi gibi çocukları ışıktan koruma,
loş ışıkta göremeyenlere önlemler ve spora katılım görme alanlarına
uygun planlama gerektirir. Progresif hastalıklı çocuklar takip edilmeli
ve her çocuk hakkında öğretmen yazılı bilgilendirilmelidir. Çocuk
teleskop ile 20/20 okusa bile daha uzun zaman gerekip yorulması
unutulmamalıdır. Çocuğun durumuna en uygun yatılı veya gündüzlü, tekil
veya karma eğitim düzenlenir. |
Erişkin ve Meslek |
Erişkin az gören
yardımları meslek edinme ve bulunduğu pozisyonda işini daha iyi ve
verimli yapmaya yönelik iş hızını ve kapasitesini arttırıcı seçilir.
Konuşan bilgisayarlar ile konuşmayı yazıya çeviren, metin okuyup sese
dönüştüren, yazılı metni kabartma yazıya dönüştüren sistemler ülkemizde
de mevcuttur. Bunların ulaşılabilirliği, hassas aletler olup kolay
bozulması, kullanımlarını rehabilite edecek görme fizyoterapistlerinin
ve eğitim terapistlerinin yetersizliği sonucu bu çok pahallı aletler
atıl durumdadır. |
Yaşlılık ve Kendine Yeterlilik |
Yaşlılık gelişmiş ülkeler
yanında ülkemizinde önemli meselesi olmaktadır. Kendine yetme ve
bağımsız hareket az gören aletleri ile mümkündür. Yaşlılarda görme
azlığı daha çok düşme ve kalça kırıklarına sebep olur. Duyması azalan
yaşlı farketmeden dudak okumaktan da yararlanmaktadır. Azalan görme ile
dudak okuma da azalınca engellilik artar. Hastanın yaşı arttıkça lensin
skleroze olması ile okuma için aydınlatmaya gereksinim artar. Az
görenlerde tercih edilen aydınlatma miktarı 5920-7534 lux arasında olup
bu 60 watt lık aydınlatmaya denk gelir. |
Hasta motivasyonu az
gören yardım tipi seçimini direkt ilgilendirir. Seçilen yardım hastanın
yapmak istediği işten daha komplike ve zahmetli ve hastanın işe
yüklediği değer düşük ise hasta motivasyonu düşüktür. Çocuklarda zaman
ayırarak ve ailenin yardımı ile alınan sonuç çocuğun bütün geleceğini
etkileyeceği açısından en başarılıdır. Erişkin iş bulma, daha iyi işe
geçme, işinde daha verimli olma düşüncesi varsa aletlere daha çabuk
adapte olmaktadır. Aletlerin diğer kişiler tarafından farkedilmesinden
çekinme, aletlerin pahallı olması ve hastalığının iyileşmesini bekleme
motivasyonu düşürmektedir. |
Az Gören Yardımları |
Görmenin azalmaya
başlaması ile az gören yardımlarına klinisyenin yumuşak geçiş yapması
yüksek sferik okuma ekleri ile başlar. Bu aşamada hastanın 3m den
subjektif refraksiyon muayenesi, astigmatı da dikkate alınarak yapılmış
olmalıdır. Yüksek sferik ekleri verirken hastanın konverjansını
rahatlatmak için (+D)+2= PD tabanı içerde eklenmesi gereken prizma
değeridir. +12D dan fazla binoküler görülemediği için monoküler
büyütmeye geçilir. Yakın okumada +4 yakın ekinden başlayarak iç prizma
uygulaması hastaları çok rahatlatır. +4D eklenen hastaya 4+2=6 PD iki
göze paylaştırılarak ve hastada denenerek tabanı içte uygulanır. Daha
ilkel bir teknik her 1D için okuma segmentlerini 1 mm desantralize
etmektir. Prizmalar kapatma ve fonksiyondan çıkarma amacı ile gözün
deviasyonunda da kullanılabilir. Hazır satılan +4-+6-+8-+12 az gören
okuma gözlükleri mevcuttur. |
İdeali şahsın yakın
görmesinin tesbitindensonra (astimatı varsa bu da eklenerek) bu
değerlerin prizmaları ile reçetelendirilmesidir. Yakın okuma eki
arttıkça yazıyı göze daha fazla yaklaştırmak zorunda (odak mesafesi)
kalacağı ve bunun göze zarar vermeyeceği hastaya anlatılmalıdır. Okuma
gözlükleri ile sferik aberasyon fazla ama görme alanı (2.5 kat)
geniştir. Uzak, yakın gözlüklerde ve kontakt lenslerde gereğinde kişinin
görme keskinliğine göre ayarlanmış filtreler kullanılır. Böylece %30-70
daha az aydınlatmaya rağmen hassasiyet yeterlidir. Filtreler okuma
hızını kontrastı arttırdıkları için görmeyi güçlendirerek, 2 ile 3 kat
arttırabilirler.
Bu +12 üzerinde iki gözü birlikte kullanma prizma ve aynalı ağır
sistemler gerektirdiği için tek göze uygulanan çift lensli (24D-60D)
ayarlanabilen Kepler ve Galile dürbün sistemleri en iyi gören göz tercih
edilerek takılır. Bu sistemlerde büyütme artsa da yazıyı göze yakın
tutmak gerekmez. Göze yaklaştırılan her cisimin daha büyük izlenmesi
optik bir bilgidir. Buna Relative Distance Magnification (göreceli uzak
büyütme) RDM denir. Hastalara görmek istedikleri nesnelere
yakınlaşmaları tavsiye edilir. Televizyonu yakından seyretmenin bir
zararı yoktur. |
RDM= referans başlangıç uzaklık
--------------------------------------- = X büyütme
yeni uzaklık
6m/3m=2X Televizyonunu 6m den seyretme yerine 2m den seyreden kişinin büyütmedeki kazancıdır.
Relative Size Magnification (RSM) ise iri basım kitaplar, geniş
ekran TV, iri saatler, iri numaralı telefonlar ile sağlanır.
Çevre düzenlemeleri yapılırken mutfak önemli bir fonksiyon
alanıdır. Mutfak dolaplarında iri yazılı etiketleme aradığını bulmayı
kolaylaştırır.
Bu büyütmelere çizgisel büyütmeler (linear magnification) denir.
Komplike sistemlerden, binoküler dürbünler ve teleskoplar Açılı
büyütmeler (angular magnification) dır. Elektronik magnifikasyon ise
kapalı devre televizyon sistemleridir.
Birkaç magnifikasyon birarada kullanılınca toplam hepsinin çarpımıdır.
M=m1xm2xm3
Kontakt lensler (KL) kornea yüzey bozukluklarında faydalıdır. KL
ile büyük retinal görüntü sağlanır. Afakik hastada normale yakın
görüntü sağlayan KL, sferik aberasyonlarla skotomları önler, periferik
görme netleşir. Okuma için KL'e ek gözlük ve büyüteç ihtiyacı vardır.
Keratokonusta KL'in görsel yardımı çok fazladır. Nystagmuslularda KL çok
özel bir sistem içinde kullanılabilir. Göze takılan ? D daki KL den 25
cm uzağa +3D uygulanan lens ile Galile tarzı bir teleskopik görüntü elde
edilebilir. Bazı çocuklar bunu tercih ederler. |
Basit Büyüteçler |
Sferik (+D) lenslerde
büyütme özelliği vardır. El Büyüteçleri, Ayaklı Büyüteçler, Işıklı ve
Cetvel ile Visulet denilen kürresel ve yaprak tarzında olabilirler.
Yakın görme ihtiyacı artan hastalarda, hastanın kişisel ve işin
fonksiyonel (felçli, tremorlu,boynu ağrıyan, kataratlı vs) şartlarına
göre tatbik edilir. Daha çok günlük işlerde alışverişte etiket okuma,
fatura okuma gibi kullanılır. Kolay alışılır, gözlükle birlikte
kullanılabilir ve rahat taşınır. Görüş alanı dardır. |
Teleskoplar |
İlk teleskop 17.yy da
yapılmıştır. Galile'nin sistemi konveks objektif ve konkav oküler
lensten oluşur. Düz ve büyük görüntü verir. Keppler sistemi ise iki
konveks mercekten oluşur. Büyük ve ters verdiği görüntüyü düzeltmek için
prizma ve aynalar kullanılır. Binoküler sistemlerin çoğu Keppler'dir.
Teleskopik (TS) sistemin avantajı yazıya olan mesafeyi uzatması,
dezavantajı görme alanının darlığıdır. Halka şeklinde skotom oluşabilir
ve derinlik hissi yoktur. Yeterli ışık göze gelemez.
Görme keskinliği 0.1 ve daha iyi olan hastalarda sinema,
tiyatro, konser ve maç seyretme, otobüs yazısı ve sokak levhası okuma
gibi sedanter aktiviteler için kullanılabilir. Küçük yaşta alışırsa
mobilize olunabilir. Gözlüğe takılabildiği gibi elde de taşınabilir.
Uzak görmede fonksiyonel ihtiyaç genelde 0.8 seviyesi yeterlidir. Uzak
teleskopları ile, detay gerektirmeyen bu seviye rahat elde edilir. |
Yakın ve orta uzaklığı
görmede teleskopun tüp uzunluğu değiştirilerek ayarlanır. Yakın okuma
eki objektif kısma takılarak yakın TS e geçilebilir. Daktilo yazma,
resim ve çizim yapma, bilgisayar kullanma gibi ellerin serbest olması
gereken işlerde TS ler gözlük gibi başa takılarak fonksiyoneldir.
Afakik hastalarda 25 cm mesafeden uygulanan +3D lik lens ile
Galile TS sisteminde 3X büyütme elde edilebilir. Aynı sistem yeni
geliştirilen bir göz içi lens sisteminde 7mm lik optik santralinde 2mm
lik yüksek konkav merkezin bulunması ile elde edilir. Günlük aktivitede
hasta normal kırma gücünden faydalanırken, +3D'u 25cm den tutarak oluşan
Galile TS sisteminden de faydalanabilir. |
Kapalı Devre TV Sistemleri |
Alıcı kamera ile
televizyon ekranına bağlanan fiber optik bir sistemdir. Bu donanımla 60
kat (X) linear elektronik büyütme, kontrast arttırma, tersine çevirme ve
renklendirme (siyah zemin üzerine beyaz yazı) yapılabilir. En ağır
görme kaybı olan hastalar için son sınır bu cihazdır. Üstten sabit
kameralı veya gezdirici kameralı olabilir. Kitap okuma, yazı yazma,
tırnak kesme, el işleri yanısıra uzak kamerası ile uzak izlem ve detay
takibi yapılabilir. Başa takılabilen modellerinin yanında gece ve gündüz
kullanılabilen farklı tipleri vardır. |
Son olarak direkt
beyine mikroçipler aracılığı ile monte edilerek, görmesi olmayanlarda
denenen yapay göz çalışmaları hızla ilerlemektedir. Az Görenler hızla
gelişmekte olan yeni bir bilim dalıdır. İnsanlar arasında çok büyük
farklılıklar olabileceği düşünülerek hastalara birkaç metod sunulup
istenilen fonksiyona en uygunu, hastanın seçimine bırakılmalıdır. Bütün
dünyada artık fonksiyona yönelik AZ Gören Yardımı verilmektedir. İnsanın
sosyal özellikleri sebebiyle Az Gören Tedavi ve Rehabilitasyonu en az
dört uzmanlık dalının bir arada çalışmasını gerektiren bir uğraşıdır.
Standardize olan bu takımın elemanları:1-Oftalmolog +- Optometrist
2-Görsel Fizyoterapist+- Eğitim terapisti+_özel eğitimci öğretmen
3-Teknisyen 4-Sosyal Hizmet uzmanı' dır. Üniversiteler, araştırma ve
müfredat eğitimleri ile, sivil toplum örgütleri ve devlet kurumları
düzenleyici ve takip edici işlevleri ile hizmetin kişiye ? kişinin
hizmete kolay ulaşmasını sağlarlar.
|
|
Az Görenlerin Rehabilitasyonu |
Körlük ve Az Görme |
Türkiye'de her 30
dakikada 1 kişi görmesini geri dönülemez bir şekilde kaybetmektedir.
Ülke Nüfusumuzun çoğunluğu gençlerden oluşmaktadır. Körlük, çocuk ve
gençlerde günlük yaşamı her yönü ile etkiyen bir engelliliktir. Anneden
yeni doğmuş bebeğin yapısal sebeplerle Az Görmesi görme işlevinin
gelişmesini önleyerek ileride derin körlüğe yol açabilir. Akraba
evliliği oranının %20 olması kalıtsal göz hastalıklarının sık ortaya
çıkmasına sebep olur. Batı ülkelerinde hiç akraba evliliği yoktur ve
körlük bize oranla çok daha azdır. Anneden doğma katarakt, tavuk karası
diye bilinen retinitis pigmentoza, doğmalık göz tansiyonu hastalığı gibi
bazı kalıtsal hastalıklar, akrabalık sebebiyle 50 X kata kadar
artmaktadır. |
Hiç ışık görmeyen
körlük, ülkemizde bilinen total körlük tipidir. Bu körlerin sayısı 10
000 kişi kadardır. Işık, şekil, hareket görebildiği halde günlük
aktivitelerini yerine getiremeyen düşük görmeye ?AZ GÖREN' (LOW VISION)
denir. Ülkemizde kitap okuyamayan az gören sayısı 1,5 milyon kadardır.
Çocuk ve genç 0-18 yaş grubundaki 30 000 000 eğitim çağındaki
vatandaşımızın 500 000 ?inde az görme vardır. Sosyal devlet anlayışına
uygun olarak kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri bu
engelli vatandaşlarımızın hizmetine sunmak için programlar
geliştirdiler. Ülkemizde geniş coğrafyaya yayılmış olan görme
engellilerin: tıbbi, eğitim, rehabilitasyon, sosyal haklar ve meslek
edindirme olanaklarından haberdar olmaları iletişim kanallarının
açılması ile mümkündür. |
Körlük, hiç ışık
görmez olarak tanımlanmalıdır. Görmesini ölçülebilen farklı yüzdelerde
kaybetmiş kişilere ise ?Az Gören' denir. Kör diye adlandırılan engelli
grubunun rehabilitasyon teknikleri ile az görenlerin teknik uygulamaları
tamamen farklıdır. Sayıca az bir grup ise çok ağır az gören olup, her
an total körlüğe geçebileceği için her iki teknik uygulamaları bilmeli
ve kendisine iş kalitesi açısından gerekli hızı sağlayan teknikleri
kullanmalıdır. |
Körlük ve Az Görme Sebepleri |
Az Görenlere Giriş |
Az Gören grubunda
herhangi bir sebeple görmesini anneden doğma, kalıtımsal, kaza veya
hastalanarak, zamanla kaybeden bebeklerin erken müdahale rehabilitasyon
grubu en önemli çalışma alanıdır. Bebek ve çocuklukta insan beyni 0-6
yaş grubunda görme merkezleri gelişmeye devam eder. 0-9 yaş arasında
görme ile konuşma işlevleri birleşir. 0-12 yaş grubunda ise görme ve
uzay boşluğunda yer tespiti, kendini tanımlama, acil müdahale dönemleri
vardır. Anneden kataraktlı doğan bebek, Göz tansiyonu ile doğan bebek
gibi yenidoğan grubunda trafik kazası geçirmiş vaka gibi acil ameliyata
alma zorunluluğu vardır. Gecikme durumunda gözdeki hasar ve körlük
artar. 2.5 yaşındaki bebekte ise keskin görme tam olgunlaşma dönemi
olduğu için kırma kusurunun kesin teşhisi hipermetrop ve astigmat gibi
tehlikeli kusurlarda acil gözlük takılması gereklidir. En çok ihmal
edilen engelliler bebek ve çocukluk çağıdır. Aile de kalıtımsal görme
engellilik hastalığı varsa (tavuk karası, retinitis pigmentoza) görmesi
zaten engelli diye çocuğa, gerekli uzak ve yakın gözlükleri
verilmemektedir. Görme engelli doğan çocuklarda yakın görme uyumu
gelişememekte, çocukların gözleri arayıcı titreme (nistagmus) ?a
geçmektedir. Bu çocukların yakın görmeleri ölçülerek gerekli yakın
gözlükleri erken verildiğinde nistagmus azalmakta, görme artmakta
kullanılabilen görme güçlenmektedir. Bütün görme engelli çocuklar az
gören uzmanları tarafından tam muayeneden geçirilerek her yaş grubu için
aylık ve yıllık kontrol, müdahale ve rehabilitasyonları planlanmalıdır.
|
Yenidoğan grubu görme
engellilerin 3 ayda 1 kontrol muayenesi, 3 yaşından sonra 6 ayda 1,
öğretim çağında yılda 1 en az yapılmaktadır. Erişkin ve yaşlı grubunda
ise hastalık ilerleyici değilse 2 yılda 1 muayene yeterli olmaktadır.
Görme engelli doğan çocuğa önce kendini, sonra yakın çevresini, sonrada
uzak çevresini sistemli bir şekilde tanıştırmak gerekmektedir. İnsanlar
bilgilerinin % 80'nini görme ile elde ederler. Beyin içi ileti
yollarının %60'ı görme yollarından oluşur. Beyin içi iletim kanallarının
çalışmaya başlaması için uygun şiddette uyarılara ihtiyaç vardır. Bazı
görme engelli yenidoğan bebeklerde ek hastalıklar ?sağırlık', ?zeka
geriliği', ?down sendromu' gibi bulunabilir. Bu çoğul özürlülere
yaklaşım teknikleri daha farklıdır. Yenidoğanlarda özel spazm çözücü
banyolar, kum havuzları, top havuzları, beşik kenarı siyah beyaz çizgili
uyarıcılar ,ışıklı , ışıklı ? sesli uyarıcılar, dokunma uyarıcıları,
yemek- tat uyarıcılar, müzik, titreşim ve basınçlı uyarıcılar
kullanılarak beyin gelişimi güçlendirilir. |
Vücut parçalarının
kullanılması öğretilir. En önemli ayakta dengede durma, koyu siyah renk
ayakkabılar kullanılarak gerçekleştirilir. Çocuğun el bileklerine
çıngıraklı parlak renkli bilezikler takılabilir. El-göz birlikteliği
için oyunlar öğretilebilir. Yakın görme çalışmaları için boncuk dizme,
düğme- ilik egzersizleri çocuğun yaşına uygun aktivitelere başlanır. Bu
yakın egzersizlerde özel yakın gözlükleri, borudan bakma, dürbün
kullanmaya basamaklı olarak geçilir. Oyun çağı çocuğu , diğer çocuklarla
ve uzak çevre ile ilişkilerini geliştirmeye başlar. En aktif olunan bu
dönemde yakın, orta yakın ve uzak işlevler için programlar
uygulanmalıdır. Bu çocukların farklı8 uzaklıkları anlamaları ve takılan
cihazlara uyum sağlamaları erişkinlere oranla daha kolay, başarılı ve
etkin olmaktadır. |
Bu çocuklara 3 yaştan
başlayarak bilgisayar öğretilmesi bütün gelişmiş ülkelerde
uygulanmaktadır. Çocuk tipi özel bilgisayar ve programlarla diğer
çocuklardan erken eğitime başlamak ileride rekabet edebilme yeteneğini
güçlendirmektedir. 6 yaşından başlayarak okul ortamına girerek milli
eğitim tarafından hazırlanan bilgileri edinmeye başlayacaktır. Çocuk
için en önemli koşul kendi görme derecesine uyarlanmış eğitimi diğer
çocuklarla aynı yüksek kalitede alabilmesidir. |
Zeka özürü olmayan,
görme engeli düşük şiddette ve aile desteği uygun bir çocuk yerel
okulunda kaynaştırma eğitiminden faydalanabilir. Bu çocuklara durumuna
özel yakın ve uzak dürbünleri, sınıf içi bioptik gözlükler, evde
kullanılabilecek ekranlı okuma cihazları, okul kütüphanesine
kurulabilecek ekranlı okuma cihazları, bilgisayarla eğitim desteği
verilebilir. Optik okuyucular bilgisayar programları, bilgisayarlı
akıllı kalemler, gözlük içi televizyon sistemleri görme engelli
öğrencinin engelliliğini büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Bu grup
çocuklarda göz doktoru, görsel fizyoterapist, özel eğitim uzmanı, rehber
öğretmen ve okul öğretmeni yanı sıra anne- baba- ve
kardeşlerin-arkadaşların desteği başarıyı arttırmaktadır. |
Çocuğun yaşı
ilerledikçe 9 yaşından itibaren bilgisayarın yanında geçerli bir yabancı
dil öğrenmesi Avrupa Birliği (AB) kriterlerinde vurgulanmaktadır. Ağır
görme engelliler ek olarak Braille öğrenirler. Braille ile bilgisayar
birleştirilmiş olarak kullanılabilmektedir. Bilgisayarlar ile kitapları
ve internet alanlarını seslendirerek okuyabilmekteler. Görme engelli
kendi yazdığını sesli duyabilmektedir. |
8 yaş grubunda bütün
görme engelli çocuklarda farklı şiddettte ortaya çıkan ?depresyon çağı ?
vardır. Psikolojik danışmanlık ile aileler , bu çağı en az zararla
atlatmada çocuğun destek ekibi ile birlikte çalışmalıdır. Bu çağda
çocuklarda onların hayatını kolaylaştıran aletlere karşı reddetme
duygusu gelişmektedir. Çocuk 4-6 yaş arasında kendisinin diğer
çocuklardan farklı olduğunu anlamakta 8 yaşında bu farklılıkları
simgeleyen cihazlara tepki duyup kullanmaya karşı çıkmaktadır. 1-2 yıl
süren bu tipik davranış özellikle zekası üst seviyelerdeki çocuklarda
ortaya çıkmaktadır. Bu zor dönem aşıldıktan sonra çocuğun durumuna uyumu
güçlenmekte ve diğer çocuklarla rekabete devam edebilmektedir. Her yıl
çocuğun eğitimine paralel daha gelişiş cihazlara geçilebilir. Braille
alfabesi ile yazılmış kitaplar yaygın olmadığı için çok az göresi olsa
bile bu görmeyi okumak için kullanmasının çocuğa öğretilmesi
ulaşabileceği bilgi kaynaklarını çok arttırmaktadır. Ülkemizde yapılan
körler okulları taramalarında ağır az gören çocukların total kör
sanılanların %30'nu oluşturduğu ortaya çıkmıştır. Bu çocuklar
cihazlandırma ile her türlü kitabı gözleri ile rahat okuyabilirler. Bu
olanak coçuğa farklı mesleklere yönelebilme imkanı sağlar. |
Lise ve üniversite
döneminde görme engelliliğin şahsın seçimlerini kısıtlamayacak düzeye
indirilmesi gelişen teknolojiye bağlıdır. Ülkemizde bazı körler
okullarında az gören özel sınıfları açıldı. Ankara'daki Görme Engelliler
Okulu başarı ile kalitesini sürekli yükseltmektedir. Kahramanmaraş ve
İstanbul' da okulların donanımı sağlanarak az gören sınıfları açabilecek
seviyeye gelinmiştir. Bu okullar parasız yatılı olup devlet bütün
imkanlarını bu çocuklara şahsa özel cihazlandırma dahil sunmaktadır.
Lise çağındaki gencin üniversite sınavlarına girerken hak kazandığı
imtihan ortamı gence tam olarak anlatılmalıdır. Gencin yeteneklerine
uygun meslek seçimi için bilgili rehber öğretmenler yönlendirme
yapmalıdır. Başarılı görme engelli meslek sahibi kişilerle öğrenciler
karşılaştırılarak konuşturulmalıdır. Birçok üniversite görme engelli
öğrencilerine uygun özel cihaz ve eğiticiler kullanmaktadır. Devlet bu
üniversitelerdeki özel eğitim odalarının geliştirilmesinde
üniversitelerle işbirliği yapmalıdır. |
İlköğretim, orta
öğreti ve yüksek öğretimdeki gençlere yönelik eğitim ve öğreti
seminerlerinin, yaz okullarının, bilgisayar kurslarının sivil toplum
kuruluşlarında yapılması ulaşılabilirliği kolaylaştırmaktadır. Bu
sebeple bebeklerin ve çocukların aileleri yardımı ile, genç ve
erişkinlerin kendi çabaları ile yerel sivil toplum örgütlerine üye
olmaları desteklenmelidir. Suya atılan taşın halkaları gibi birey, aile,
sivil toplum, devlet, uluslararası kuru ve kuruluşlar imkanlarını
engelli vatandaşa sunacaktır. Sivil toplum örgütlerinin liderlik yapma
yeteneğinin geliştirilebilmesi için az gören sivil toplum örgüt alt
gruplarının görme engelli dernekleri içinde ihtisaslaşması gerekir. Bu
gruplar teknoloji transferinde internet imkanlarını kullanarak yurtdışı
gelişmelere ulaşabilir. Aileleri, öğreticileri ve devleti uyarıcı hale
gelebilirler. Yurt dışındaki faaliyetlere katılma, uluslararası temsil
edilme, ve kazanımlar halka ulaştırılır. Yurtdışında az görenlere
yönelik yaz eğitim bursları ülke nüfusuna ve gelişmişlik düzeyine uygun
verilmektedir. Bu burslardan faydalanabilmek için yabancı dil bilme ve
bilgisayar kullanabilme asgari şartlar olmaktadır. Küreselleşme
sebebiyle az gören görme engellilerde gelişmekte olan teknolojiyi
günübirlik takip etmek zorundadırlar. Toplumun kesimleri ile uyum içinde
olabilmek ancak toplumun kullandığı teknik gelişmişliğe ulaşmakla
mümkündür. Bu cihazlarla engelliyi karşılaştırmak, eğitim vermek, sosyal
devletin görevidir. Engellinin bu eğitimden faydalanma düzeyi kendi
işlevsel yapısına bağlıdır. Engellilik az gören cihazları ile
azaltıldıkça engellinin sosyal ve ekonomik etkinliği artar. Ailesine ve
devlete bağımlılığı azalarak tüketici durumdan üretici duruma geçer. |
Üniversite eğitimini
tamamlayıp bir meslek sahibi olan az gören için iş başında
kullanabileceği özel bilgisayarlar, bilgisayar programları, uzak ve
yakın dürbünlü gözlükler üretilmiştir. Gelişmiş ülkelerde meslekte
kullanılmak üzere bu cihazların sağlanması kanunlarla devletin
görevidir. Ab direktiflerinde sosyal devlet anlayışı ?devlet çevreyi
engelliye uyumlu hale getirir' ilkesine göre şekillenir. Bu erişkinlerin
ev yaşamında rahat etmeleri için mat duvar boyasından, özel mutfak
dekorasyonuna iyi ışıklandırmaya dayalı özellikler vardır. |
Erişkin az gören
engellilerin ülkemizdeki özürlü kimlik kartı, malulen emeklilik, gelir
vergisinden muafiyet, sosyal hizmetler kurumunun rehabilitasyon
hizmetlerinden faydalanma gibi olanaklardan görme engellilerin
bilgilenmesi gerekmektedir. Görme engelliler doğumdan başlayarak Sağlık
Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, üniversite,SSK ve diğer kurumlarda
muayene edilmektedirler. Bu temel göz hastalıkları muayene ve
tedavilerinden sonra görme engellilerin fonksiyonel ölçümleri az gören
uzmanları tarafından yapılmalı özürlülük düzeyleri belirlenip kişiye
özel az gören rehabilitasyon programları uygulanmalıdır. Total körler
ise tam körlere yönelik rehabilitasyona yönlendirilmelidir. Ülkemizde
tam körler yönelik eğitim ve rehabilitasyon Milli Eğitim Bakanlığı
körler okulları ile Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü rehabilitasyon
merkezlerinde gerçekleştirilmektedir. Buralar ulaşan görme engellilerden
?az görenler' ?KÖMER' e yönlendirilmektedirler. KÖMER (Körlükle
Mücadele Ulusal Referans Merkezi) olarak 1997 yılından beri ülke çapında
faaliyet gösterdi. Toplam 5000 kayıtlı görme engelli dosyası ile
Türkiye Körlük Profili'nde en geniş istatistiklere sahiptir. KÖMER'e
gelen görme engelli tıbbi ve görsel rehabilitasyonu yapıldıktan sonra
sosyal hizmet uzmanlarına, körler okullarına, iş ve meslek edindire
kurslarına ve rehabilitasyon merkezlerine yönlendirilir. |
Az Görenlerle ilgili çalışan meslek grupları |
1- Göz hastalıkları ve Az Gören Uzmanları: |
Görme engelli hastanın
tıbbi ve cerrahi tedavisini göz hastalıkları uzmanı yapar. Göz
hastalıkları birincil tedavisi tamamlandıktan sonra göre engelli birey
az görenler uzmanına yönlendirilir. Göz hastalıkları üzerine az gören
üst ihtisası yapan uzman, bireyin yaşına, görme fonksiyonlarına ve
sosyal sosyal durumuna uygun müdahale ile cihazlandırma ve görsel
rehabilitasyon programını hazırlar. |
2-Görsel Rehabilitasyon uzmanı : |
Az Görenler göz
uzmanının tanımladığı az gören hastasını uzman fizyoterapist yaş, zeka,
ve vücut fonksiyonları açısından ölçer. Az Gören cihazlarını hastaya
uyumlu hale getirir. Hastaya cihazları kullanmayı öğretir. Günlük yaşam
aktivitelerinin düzenlenmesini, rehabilitasyondan önce ve sonra ölçerek
yapılan uygulamanın etkinliğini değerlendirir. Mesleki rehabilitasyon
yapar. |
3-Sosyal Hizmet uzmanı: |
Görme engelli bireyin
sosyal ihtiyaçlarını tanımlar. Kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum
örgütleri, ve özel kuruları engelli bireye tanıştırır. Sosyal haklarını
ve bu hakları kullanma yollarını öğretir. |
4-Görme Engelli Okulları: |
Milli Eğitim
Bakanlığı'na bağlı özel eğitim genel Müdürlüğü uzmanları, üniversite
özel eğitim bölümleri iş birliği ile az gören çocuk ve gencin eğitimini
planlar. |
5-Özel eğitimci: |
Az Gören görme
engellilerin eğitimlerini özel eğitim araçları ile gerçekleştirir.
Eğitimde bilgisayar, kapalı devre televizyon, yakın ve uzak dürbünler,
özel iri basım kitaplar, okuyan ve yazıcı kalemler ile okuma
cetvellerinin kullanımını öğretir. Işık, çalışma ortamının düzenlenmesi
ve eve gelerek sürekli eğitimi sağlar. Ağır az gören sınıflarında,
kaynaştırmada ve üniversitelerde rehber öğretmenlerle birlikte çalışır.
Spor derslerinin özel araçlarla birlikte yapılmasını planlar. |
Az Gören cihaz ve teknikleri |
Az Gören birey görme
fonksiyonlarını farklı derecelerde kaybetmiştir. En önemli görme
fonksiyonu ?keskin görme' olup, okuma yazma işlevimizi etkiler. Keskin
görme eksikliği, görme alanı bozukluğu, renkli göremem, ışıktan rahatsız
olma, alaca karanlıkta görememe, adacık görme, odaklayamama gibi
engeller az görmenin temel şikayetleridir. |
Az gören kişinin
gözünde veya beynindeki hasar sonucu bu şikayetler ortaya çıkar. Bu
bozuklukları düzeltmenin en temel yolu gözün veya beynin çalışan
bölümlerine daha çok uyarı göndererek kullanılan hücre sayısını
arttırmaktır. Bu durumda büyüteç cihazlarla görüntü büyütülür. Birey
cisme yaklaştığında da görüntü büyür. Okunan kitap harfleri iri basılmış
ise görüntü büyür. Görüntü şiddetinin arttırılması, ışıklandırma,
kontrastın arttırılması veya ortamda görüntü kirliliğini, parlaklığın,
saçılmanın azaltılması ile mümkün olur. Dürbünler yakın, uzak,
teleskopik, bioptik, ayarlanabilir, kapaklı, yüksek dioptrili, cetvel
şeklinde, el büyüteçleri, ışıklı büyüteçler gibi çok çeşitli aletler
vardı. Bireyin görme keskinliği, yaşı ve sosyal durumu hangi cihaza
ihtiyacı olduğunu gösterir. Okuma işlevini kolaylaştıran sehpalar,
rahleler, masalar özel kalın kalemler ve özel ışıklı okuma lambaları
öğrencilere gereklidir. Kapalı devre tv sistemleri 400X kat büyütmeye
çıkarak küçük yazılı kitapları bile kolay okutur. Bilgisayar
programlarında beyaz zemin üzerine siyah yazı veya siyah zemin üzerine
beyaz yazı denenerek bireye en uygun zemin rengi, yazı karakteri
seçilir. Optik okuyucu programları ile optik okuyucuya konulan kitaplar
şerit halinde bilgisayar ekranından belli bir okuma hızında sesli olarak
geçebilir. |
Ağır az görenlerin
Braille, Braille + bilgisayar, beyaz baston ve elektronik baston gibi
cihazlar tavsiye edilir. Az görenin üzerinde taşıyabileceği, hafif, uzak
ve yakın çok fonksiyonlu cihazlar ideal şartları sağlar. Yaşlı az
görenlere ve ev hanımlarına yönelik özel sesli ve korumalı mutfak
cihazları üretilmiştir. Evdeki saatin, telefon cihazının ve ev
aletlerinin iri yazımlı olanları satın alınır. |
Her bir şahsın kendi
özelliklerine uygun olarak bebek , çocuk , genç , üniversite öğrencisi ,
çalışan , ev hanımı , emekli , okumuş veya okuma yazma bilmeyen tam kör
veya görme engelli eğitim ve rehabilitasyonları farklıdır. Ana fikir,
yapılan uygulama ile engelliliğin azaltılarak kişinin aile desteği, okul
ve iş desteği, sosyal ve ekonomik destek ile topluma katılımının
arttırılmasıdır. Engelli kişinin yaşamdan zevk alması için kapasitesini
zorlayıcı işlevlere girişmesi, mücadele etmesi ve kazanınca mutluluğu
tatması gereklidir. Okuma yazma bilmeyen yaşlı anadan doğma görme
engelli kırsal kesimde yaşayan bir kadın ile İstanbul' da yaşayan,
elektronik mühendisi olduktan sonra kaza sonucu görmesini yitiren genç
bir erkek görme engellinin ilgili işlevleri ve onları zorlayacak konular
farklıdır. Seçilen hedefler kişileri tatmin edebilecek standart ve
kalitede olmalıdır. Anneden doğma görme engelliler için başlatılan
eğitim programları çocuklarımızı 21. yüzyılda diğer çocuklar ile rekabet
edebilecek eşitlik ölçüsünde kaliteli ve seviyeleri benzer bilgileri
edinebilecek zengin içerikli ve güçte olmalıdır. |
|
|